Mezhepleri Yakınlaştırmada Alimlerin ve Düşünürlerin Rolleri

Pazar, 15 Aralık 2013 10:12

Kuşkusuz İslami mezhepleri yakınlaştırma hususunda en önemli sorumluluk düşünürlere ve âlimlere aittir.

 Zira bu grup bir tarafta Allah Resulü (s.a.a)’in varisleri, risaletin tebliğcileri ve gelecek neslin yetiştiricileri olmakla beraber bir taraftan da İslami mezhepleri yakınlaştırma meselesini daha iyi bildikleri için birliğin oluşması yolunda en önemli etkiye sahip kimselerdir.

Düşünürlerin ve âlimlerin aşağıdaki hususlarda rollerini ifa etmeleri gerekir.

1- Yakınlaştırma hareketinin değer ve temelleri hususunda tefekkür ederek bunları incelemelerinde ve yazılarında dile getirmeleri gerekir. Bundan da önemlisi bunları göz önünde bulundurarak fıkhi istinbatlarda bulunmaları ve yine bu çerçevede fıkıhtaki tezahüm kaidesine binaen İslami birliği diğer meselelerden öncelikli bilmeleri gerekir. Biz bu yüzden bazı uluslar arası İslami mezhepleri yakınlaştırma konferanslarında fıkhi yakınlaşmayı savunarak düşünürlerin fıkhi görüşlerini birbirlerine yakınlaştırmaya davet ettik.

Bazı fıkhi ihtilaflara dikkat edildiğinde bunların farklı görüşlerden kaynaklanan lafzi veya ıstılahi ihtilaflar olduğu görülecektir. Kıyas ve istihsan gibi bazı usuli konularda da aynı lafzi ve ıstılahi ihtilaflarla karşılaşmaktayız. Bu konu Allame Şeyh Muhammed Rıza Muzaffer’in ve Allame Seyyid Muhammed Taki Hekim’in Usul-i Fıkıh kitaplarında hemen göze çarpmaktadır.

Burada ihtilafları büyük gösterip bunu derinleştirerek okuyucuda karşılıklı algının imkansız olduğu ve bu ihtilafların bütün alanları kapsadığı düşüncesini yerleştiren birçok kitap ve yazıya değinmek zorundayız. Bu yazılar hakikate zulmederek kaynak, yöntem, ölçüt ve hedef birliğini tamamen görmezlikten gelmiştir.

2- Müslümanların bütün mezhebi farklılıklarına rağmen kardeşçe ve ihlaslı bir şekilde birbirleriyle ilişki içinde olmasını sağlamak ve herkesin farklı mezheplerin etkinliklerini benimsemeleri için düşünürlerin birbirleriyle uyum içinde yakınlaştırma faaliyetleri içine girmeleri gerekir. Böylece Müslüman toplumlar arasında geçmiş acı tarihi olayların da etkisi silinecektir. Şer’i bir hüküm konusunda ihtilafı veya tarihi bir olay hakkındaki farklı algıları ya da toplumsal davranış farklılıkları –içtihattan kaynaklanıp İslami genel çerçeve içinde kaldığı sürece- kabul edilebileceği gibi tevcih de edilebilir. Eğer her hangi bir davranış ve algı bütün müçtehitler tarafından İslami çerçevenin dışında olduğu ifade edilirse bununla mücadele edilmelidir.

3- Bütün önemli olaylarda aynı mevzide yer almak için ortak çabaların yoğunlaştırılması gerekir. Önemli olaylardan bazıları şunlardır:

a- İslami hükümlerin yürürlüğe konulması

b- Dini çerçevede milli hakimiyetin tahakkuku

c- Düşmanların İslam ümmetine darbe vurmak için yaptıkları plan ve hileler karşısında durmak

d- İslam ümmetinin birliğinin korunması ve tefrikanın reddedilmesi

e- Müslümanların genel menfaat ve maslahatlarının grupsal menfaat ve maslahatlardan öncelikli bilinmesi

4- İslami mezheplerin yakınlaşmasına vesile olacak kurumların tesis edilmesi ki bunlardan bazıları aşağıda zikredilmiştir.

a- Farklı mezhep taraftarları arasında ortak içtimai kulüpler

b- Farklı konularda yakınlaştırıcı kamplar

5- Müslümanların oldukları yerlerde yakınlaştırıcı grupların oluşturulması

İslami devletler ve merkezler de bu hususta önemli roller ifa edebilirler. Bunlar yakınlaştırıcı hareketleri teşvik edebilir ve bu hususta konferanslar ve seminerler düzenleyebilirler. Keza sorumlu bir şekilde bu misyonu yüklenip tefrika nedeni olabilecek sembollerden kaçınarak mezhebi hoşgörü kültürünü yayabilirler.

Yeni Makale ve Video öğeleri

Yeni Kitaplar

  • Ümit Sabahı

    Zuhur öncesi İslâm toplumunun geneline hâkim olan durumla ilgili hadislerde çeşitli belirtile ...
  • Mizan’ul Hikmet 1. Cilt

    Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Mizan’ul Hikmet (hikmetin ölçüsü) benim ...