İnandığımız gerçekler, yüce değerler ve sönmeyen ideallerin ifadesi olan Ehl-i Beyt Mektebinin sürekliliğini sağlamak için bu emanetin gelecek nesil tarafından taşınması yolunda çalışmamız gerekir.
Yeni neslin, bu yüce ilahi emaneti koruyup savunmayı üstlenmeleri, bu mektebe mensup baba ve annelerin uzun süreli özenli çabalarına bağlıdır. Baba ve anne, çocuklarında, gerçekleri kavramak ve sahiplenmek için doğru düşünme ve karar verme yeteneğini oluşturmaya çalışmalarının yanı sıra, gerekli bilinci onlara vermek, sonra da gönüllerine Ehl-i Beyt’in aşk ve muhabbettini yerleştirmekle yükümlüdürler.
Çocuğun kişiliğinin, genelde baba ve annesinin şahsiyetinin bir yansıması olup ister istemez onların tutum, davranış, eğilim ve istekleri hatta arzu ve idealleri çocukların şahsiyetinin oluşmasında etkili olduğunu düşündüğümüzde bu sorumluluğun ne kadar zor olduğu daha iyi anlaşılır.
Peygamber (s.a.a.) “Kendi edebinle çocuğunu terbiye et” diye buyurmuştur. Bu da, çocuğun babasının edebini almasının mümkün olduğunu ve bunun babanın bir yükümlülüğü sayıldığını gösterir. Elbette bunun için ilk önce, babanın kendisinin doğru bir edebe sahip olmasının gerekliliği ortadadır.
Bu gerçeği göz önüne alarak, çocuklarımızı Ehl-i Beyt Mektebine layık insanlar olarak yetiştirmek için, ilk önce bu mektebe kendi bağlılığımızı sözde değil, amelen ortaya koymalı ve sonra bu bağlılığın aile veya çevreden gelen bağnazca bir taklitle dayanmadığını, mantığa dayalı bir bağlılık olduğunu onlara anlatmaya yani onları bilinçlendirmeye çalışmalıyız. İletişimdeki gelişme ve yenilikçilik eğilimleri sonucu sürekli değişik fikir ve çağrılarla karşı karşıya kaldığımız mevcut dünya şartlarında çocuklarımız yeni fikirlerle karşılaşıp bir karşılaştırma yaptıklarında, bu ilahi mektebin tüm mekteplerden daha üstün, daha kapsamlı olduğunu anlamalı ve bu mektebin her türlü karışım ve bulanıklıktan uzak en temiz kaynaktan en sağlam ellerle bizlere ulaştığını kavramalıdırlar.
Ehl-i Beyt öyle bir nurdur ki, onları tanıma fırsat ve mutluluğunu bulan ve yücelikleri güzellikleri görebilen bir kimse, asla bu mektebi bırakıp da başka çağrılara yönelmez. Çünkü ilahi irade gereği, İslam ümmeti çerçevesinde tek sağlam ilim ve hidayet kaynağı Ehl-i Beyt mektebidir. Bu yüzden bu mektep dışında doğru bir bilinç ve hidayet kaynağı arayanlar serap peşindedirler.
İmam Muhammed Bakır (a.s) şöyle buyurmuştur:
“İster doğuya gidin ister batıya -Allah’a and olsun ki- biz Ehl-i Beyt’ten sadır olan ilimden başka bir doğru ilim bulamazsınız.”
Ama hiç şüphesiz insanın bilince olan susamışlığı doğru bir kaynaktan giderilmediği taktirde bu boşluk yanlış yerlerden doldurulacaktır.
İmam Cafer Sadık (a.s) Beşir adındaki bir şiasına şöyle söylemektedir:
“Biz Ehl-i Beyt’in dostlarından din bilinci elde etmeyen kimsenin bir hayrı yoktur. Ey Beşir, bizim dostlarımızdan yeterli derecede din bilincine sahip olmayan kimse onlara (Ehl-i Beyt yolunun dışındakilere) ihtiyaç duyar. Onlara ihtiyaç duyduğunda onu farkında olmadan kendi sapık yollarına sokarlar.”
Merhum Hurr Amili bu hadisi naklettikten sonra şu açıklamayı eklemiştir: “Bu tehlike küçük yaşta olan çocuklar için daha fazladır. Çünkü onların teşhis güçleri zayıf olduğundan kalplerine gelen her şeyi çabuk kabul ermektedir.”
İmam Ali (a.s) de bu konuda şöyle buyurmaktadır:
“Yeni yetişen çocuk ve gençlerin kalbi boş bir tarlaya benzer ona hangi tohum atılırsa hemen kabul eder.”
Yine İmam Cafer Sadık buyuruyor ki:
“Murcieler çocuklarınızı aldatmadan önce, çocuklarınıza, Peygamber ve Ehl-i Beyt’in hadislerini öğretin.”
Bunun yanı sıra bilincin tek başına yeterli olmadığına ve bilinçle birlikte, çocukların kalbine Ehl-i Beyt sevgisini yerleştirmenin de bilinç kadar önemli olduğuna ve muhabbet sayesinde insanların o büyük zatlara kendilerini yaklaştırmak için çaba göstererek gerçek anlamda saadet yolunu bulduklarına dikkat etmek gerekir. Nitekim İmam Cafer Sadık (a.s) da “Seven sevdiği kimseye uyar; itaat eder,” diye buyurarak bu gerçeği ifade etmiştir.
Çocuklarımızın mektebi iyi tanımaları için, ikinci ve belki de daha önemli olan bir adım da, onların Ehl-i Beyt mektebine bağımlı sağlıklı bir sosyal ortamda yer almalarını ve bu ortamda kendilerini saygın bir şekilde ifade etmelerini sağlamaktır. Bu ortamda onların akide ve ahlak yönünden daha da gelişmelerine zemin hazırlayacak kendi denkleri olan arkadaşlarla ilişki kurabilmesi için elverişli olmalıdır. Yaşadığımız çevrenin bu mektebe bağlı olan bir toplum olmasına dikkat etmenin yanı sıra, sadece böyle bir ortam seçmekle yetinmeyip çocuğumuzun bu ortamda çocukluk ve gençlik yıllarında ilişki kurduğu insanların sağlam ve mektebe samimiyetle bağlı insanlar olması için de çalışmalıyız.
Peygamber (s.a.a) şöyle buyurmuştur:
“Çocuğa güzel isim koymak, güzel edebe sahip olmasını sağlamak ve güzel bir yere onu yerleştirmek çocuğun babasının boynundaki haklarındandır.”
Ehl-i Beyt’i tanıyarak onların Allah Teala tarafından insanlara sunulan en büyük nimet olduklarını bilmeleri ve bu mektebi gerçek manada temsil ederek ona layık insanlar olarak yetişebilmeleri için aşağıdaki hususlara dikkat etmek gerekir:
1. Ehl-i Beyt’in yüce şahsiyetlerini, ve hayatlarını çocuklara tanıtmak.
2. Ehl-i Beyt’in ilim ve hikmet dolu sözlerini çocuklarımıza öğretmek.
3. Çocukları Ehl-i Beyt’le ilgili olarak düzenlenen merasimlere özellikle Hz. Hüseyin’in yas merasimlerine götürmek ve Hz. Hüseyn’in yasını sürekli canlı tutmak ve o mazlum imama her zaman ağlamak.
4. Çocuklarımızı Ehli-i Beyt’in mezarlarının ziyaretine götürmek özellikle Hz. Hüseyin’in mezarının ziyaretine.
4. Kur’ân’nı öğrenmeleri için özel bir önem ve hassasiyet göstermek . Elbette Kur’an hocalarının Ehl-i Beyt mektebine bağlı bir kişi olmasına da dikkat etmek gerekir.
5. Çocuğu namaz kılması hususunda başıboş bırakmamak ve belli bir yaştan sonra sürekli namaz kılmalarına önem vermek.
6. Evlatlarımızın evlenme gibi meşru ihtiyaçlarını karşılamada onlara yardımcı olmak.
7. İnsani ve ilahi erdemler arasında özellikle çocukların doğruluk ve emin olma vasfını taşımalarına özen göstermek .
8. Çocukların cesaret ve yiğitlik özelliğini taşımaları için çalışmak ve çeşitli beceri ve yeteneklere sahip olmalarını sağlamak.
Ehl-i Beyt Öğretisi/4 Takdim Yazısı