Soru 1- Bir müçtehidi taklit etmenin İslâm'daki yeri ve anlamı nedir? İslâm fıkhında içtihat ve taklidin hüküm ve sınırları nedir?
Cevap: İslâm'ın inanç esaslarından sayılmayan amelî konularda insan iki yoldan birini izlemelidir: Ya dinî hükümler konusunda içtihat/ihtisas derecesine sahip olmalı ve bizzat kendisi şer'î hükümleri kavramakta ve algılamakta kâfi derecede ilim ve ehliyete sahip olmalıdır ya da mukallit olmalıdır; yani şer'î meselelerde müçtehit/ihtisas sahibi olan birisine uyarak onu taklit etmelidir. Başka bir ifadeyle, dinî hüküm ve meselelerde uzman ve mutahassıs birine müracaat etmelidir.
İslâm'da esas itibariyle mükellefi ilgilendiren konular ikiye ayrılmaktadır:
- İtikat boyutunda mükellefi ilgilendiren konular: Allah'ın birliği, sıfatları, filleri; ahiret inancı, peygamberlere ve getirdikleri kitaplara iman, peygamberlerin vasilerine iman gibi.
- Amel boyutunda mükellefi ilgilendiren konular: Mükellefin Rabbine, diğer insanlara ve çevreye karşı olan sorumlulukları gibi.
Bu bölmeye göre, içtihat ve taklit ancak ikinci bölümde geçerlidir.
Soru 2- Taklit edeceğimiz müçtehit ve mercii nasıl tespit edebiliriz? Taklit edeceğimiz taklit merciinin belirtilen şartlara sahip olduğuna hangi yöntemle kanaat getirebiliriz?
Cevap: Taklit edilecek merciin müçtehit ve belirtilen şartlara sahip olduğu birkaç yolla tespit edilir:
a) Deneme ve tecrübe ile. Bu yol, ilim ehli olanlar için geçerlidir.
b) Hakkında kesin bir bilgi edinmekle. Bu, o müçtehidin halk arasındaki şöhretinden bile edinilebilir.
c) Kalben kanaat getirmekle.
d) İki adil ve bilirkişinin tanıklık etmesiyle.
Soru 3- Taklit ettiğimiz müçtehidin fetvalarını nasıl ve hangi yollarla elde edebiliriz?
Cevap: Taklit ettiğimiz müçtehidin fetvasına birkaç yolla ulaşabiliriz:
a) Direkt kendisinden duymakla.
b) İki adil kişinin veya sözüne güvenilir bir kişinin nakletmesiyle.
c) Müçtehidin fetvalarını içeren herhangi bir risale ve ilmihâl ile. Ancak bu risale ve ilmihâlin hatasız ve güvenilir olması gerekir.
Soru 4- Taklit edilecek müçtehit hangi şartlara sahip olmalıdır?
Cevap: Taklit edilecek müçtehit;
1- Erkek olmalıdır.
2- Baliğ olmalıdır.
3- Akıllı olmalıdır.
4- Adil olmalıdır; yani günahlardan uzak durmasını sağlayacak takvaya sahip olmalıdır.
5- Helâlzade olmalıdır.
6- Hayatta olmalıdır.
7- Dünya malı ve makamına düşkün olmamalıdır.
Soru 5- Taklit edilecek müçtehidin a'lem/mevcut müçtehitlerin en bilgilisi olması gerekli midir?
Cevap: Eğer a'lem biriyle a'lem olmayan bir müçtehidin belli bir konuda fetvaları değişirse, a'lem/daha bilgin müçtehidi taklit etmek ihtiyata uygundur.
Allah'ın hükümlerini anlamada, ilâhi teklifleri kaynaklardan istinbat etmede/çıkarsamada diğer müçtehitlerden daha güçlü olmak, ayrıca şer'î hükümlerin mevzuatını belirleme ve dinî tekliflerle ilgili İslâm'ın fıkhî görüşünü açıklama hususunda bire bir etkili olan zaman ve mekânın şartlarını tanımak a'lem olmasının ölçüsüdür.
Soru 6- Müçtehit ve taklit merciinde geçerli olan adalet vasfı cemaat imamında gerekli olan adalet vasfının aynısı mıdır?
Cevap: İçtihat ve mercilik makamının önemi ve hassasiyetine binaen, müçtehit ve taklit merciinin adil olması şartının yanında, nefsine hâkim olması ve dünya malına düşkün olmaması da gereklidir.
Soru 7- Zikredilen şartların dışında müçtehitte olması gereken başka şartlar da var mıdır? Örneğin ulaşılabilir olması, aynı şehirden veya aynı ülkeden olması gibi.
Cevap: Şartları kendinde taşıyan müçtehitle şer'î meselelerde onu taklit eden kimselerin aynı şehirde oturmaları gerekmez.
Soru 8- Amel etmek için fetva risalesi/ilmihâli bulunmayan müçtehidi taklit etmek caiz midir?
Cevap: Bir insan, taklit edeceği müçtehidin içtihat için gerekli şartları taşıdığını kesin olarak bilirse, fetvalarını herhangi bir yolla elde etme kaydıyla, onu taklit edebilir.
Soru 9- İnsanın taklit ettiği müçtehidin fetvası, müçtehitlerden velâyet-i fakih makamında olan müçtehidin fetvasıyla çelişirse, ne yapmalıdır?
Cevap: İslâm toplumunu ilgilendiren ve Müslümanların geneline ait meselelerde velâyet-i fakih makamında olan müçtehidin görüşlerine uyulması gerekir. Taklit merciinin fetvasına, sadece ferdî ve kişisel konularda uyulabilir.