Musa AYDIN
Fâtıma, yâ Fâtıma, ruhumuz yâ Fâtıma
Cânımız cânânımız, onurumuz dâima
Bir güneştin, Mekke ufkunda doğdun Fâtıma
Nurun ile zulmeti, zulmü boğdun Fâtıma
Ey nübüvvet bağının, aşk ıtırlı şahgülü
Aşığız biz ıtrına, ey Resul'ün Betûl'ü
Ey rızâsı Allah'ın rızâsı ey Fâtıma
Sevgisi Hak İslâm'ın esâsı ey Fâtıma
Ey Allah'ın haremi, habibesi Fâtıma
"Babasının annesi", nâibesi Fâtıma
Ey nübüvvet meyvesi, ey velâyet zevcesi
Ey imâmet annesi, ey tahâret zirvesi
Sen tahâret mülkünün "İsmet-i Kübrâ"sısın
Velâyet semâsının parlayan Zehra'sısın
Fâtıma ey "Zekiyye", Fâtıma ey "Merziye"
Fâtıma ey "Tâhira", Fâtıma ey "Râziye"
"Mübâreke" Fâtıma, kâinât vurgun sana
Ey "Muhaddese" ana, "Hâniye"sin her cana
"Sıddıkat-üş Şehide", ey "Zehrây-ı Merziye"
Ey cennetin nişânı, "Huriyyet-ül İnsiyye"
Fazlına şâhid senin Kur'ân'daki âyetler
Vücudunda saklıdır, nice sırlar, hikmetler
Ey nikâhı semâda, Hak eliyle kıyılan
Yolunuz hak yoludur, başkası hepten yalan
Ey hilkatin cevheri, Ehl-i Beyt'in mihveri
Ey insanlık örneği, ey kadınlar serveri
Hayâ, takvâ timsâli, ilim irfân kemâli
Bütün âlem içinde, eşin Murtezâ Ali
Âşıkların bezminde şem-i mahfil Fâtıma
Tufanlı deryalara sensin sâhil Fâtıma
İmrendirdin âlemi, yükseldiğin rütbeyle
Rüsvâ ettin zâlimi, okuduğun hutbeyle
Ey hakikat madeni, ey izzetin mektebi
Takdim ettin âleme, Hasaneyn'i, Zeyneb'i
Gerçi soldu Muhsin'in, açılmamış gül iken
Hakkın delili oldu, zalim gözünde diken
Zulme kıyâm dersini, mazlûmlar senden aldı
Aşkın yüce sırrını, âşıklar sende buldu
Sen ey Yüce Allah'ın mucizesi, âyeti
Sen ey Arş'ın ziyneti, sen ey Hakk'ın rahmeti
Bir aynasın ki sende, Hak eyledi tecellî
Aldı cümle evliyâ, senden ders-i tevellî
Bütün güzel sıfatlar, sende buldu kendini
Fazlın coştu sığmadı, yıktı sözün bendini
Tanıyamaz hakkıyla seni asla âlemler
Yazamaz ki fazlını, âlemdeki kalemler
Sevgin benim sermâyem, kâinâta değişmem
Bu sevgiyle bir anı, bir hayata değişmem
Sonsuz selâm sana ey vesiley-i selâmet
Âşıkların bekliyor, senden medet, inâyet