Soru: Hayvan kesiminde şer'î usullere göre hangi şartlar aranmaktadır? Ve kesilen hayvanın haram olmaması için ne gibi kurallara dikkat etmek gerekir?
Cevap: Hayvanın Şer'î usullere uygun biçimde kesilmesinde en önemli şart, kesen kimsenin Müslüman olma şartıdır.
Bir başka şartı da, kesim aleti ve bıçağın demir türü metal olması gereğidir. Dolayısıyla saf çelik, pirinç, mis, altın, gümüş vs. gibi aletler ile (mecbur kalmadıkça) kesim yapmak caiz değildir.
Kesilen hayvanın helâllik şartlarından birisi de, onu boğazlarken yüzünü kıbleye doğru çevirmektir. Buna göre; eğer insan bilerek ve kasten kıblenin tersi bir yöne doğru kesim yaparsa, kesilen hayvan haram olur. Ama eğer unutarak veya kıble yönünün tespitinde yanlış teşhis koyarak veyahut konu hakkında bilgisi olmadığından, hayvanı kıble yönünün aksine bir yöne keserse, kesilen hayvan haram olmaz.
Diğer bir önemli şart ise, hayvanı keserken Allah'ın ismini anmaktır. Allah'ın isminin "Allahu Ekber", "Bismillah" "Elhamdulillah", "La ilâhe illallah" gibi "Allah" ismini içeren herhangi bir zikirle anılması kâfidir.
Bir başka şart ise, hayvanı keserken gırtlağın altından tamamen kesilmesidir; boğaz altında yer alan gırtlak çıkıntısı, kesilen başın üzerinde kalması gerekmektedir.
Soru: Kesilen hayvanın helâl ve temiz olması için kesenin erkek veya belli yaşa sahip olma şartı aranmakta mıdır? Yani kadınlar da şer'î usule göre kesim yapabilir mi? Aynı şekilde çocukların kesim yapması bir sakınca doğurur mu?
Cevap: Hayvan kesen kimsenin Müslüman olması yeterlidir. İster erkek olsun, ister kadın, Allah'a, Hz. Muhammed'e (s.a.a) inanıyorsa, Ehlibeyt İmamları'na karşı da düşmanlık ve kin gütmüyorsa, iyiyi-kötüyü ayırt edecek yaşta çocuk olsa bile, yaptığı kesim helâl ve temiz sayılır.
Soru: Kesimi yapan kimse unutarak veya dalgınlıktan dolayı Allah'ın adını anmayı unutursa veyahut kıbleye çevirmeden boğazlarsa, durum nedir?
Cevap: İster Allah'ın ismini anmakta, ister kıbleye doğru yönelmekte herhangi bir unutkanlık veya dalgınlık yüzünden yanlışlık yaparsa, kesilen hayvanın eti haram olmaz.
Soru: Kesilen hayvan o kadar büyük ki kıbleye yöneltilmesi çok meşakkatli veya imkânsızdır. Bu durumda ne yapmalı?
Cevap: Böyle bir durumda hayvanın kıbleye yöneltilmesi şart değil.
Soru: Kurban kesme ameli Müslümanlar için yerine getirilmesi farz olan bir amel mi? Yoksa sünnet ve farz olmayan bir amel mi? Ayrıca kimler kurban kesmelidir? Ve kesilen kurban yenilmeli mi, yoksa taksim edilip dağıtılmalı mı?
Cevap: Kurban kesmek, Temettü Haccı'nı yapmak üzere zilhiccenin 10. günü Mina'da bulunan kimseler için yapılması farz bir ameldir. Hacılar imkân ve ihtiyar hâlinde bu ameli yapmazlarsa, hacları batıl olur. Ama eğer kurban kesmeye güçleri yetmezse, 3 gün orada, 7 gün de döndükten sonra memleketlerinde oruç tutmalıdırlar.
Hacca gitmeyenler için ise; kurban kesmek, sünnet ve yapılması sıkça istenilen faziletli bir ameldir. Bu ameli yerine getirmeyen birisi, farzı terk edip günah işlemiş sayılmaz. Ama maddî açıdan zengin sayılan müminler için Kurban Bayramı güzel bir fırsat doğurmaktadır. Bu fırsattan yararlanıp kurban kesme amelini bir sosyal dayanışma örneği hâline getirerek fakir ve yoksullara it'am ve ihsanda bulunabilirler.
Kesilen kurbanın eti üçe taksim edilir. Bir kısmının fakirlere verilmesi, bir kısmının da konu komşu ve görenlere hediye edilmesi, diğer bir kısmının da yenilmesi müstehaptır.
Soru: Kurban kesilen bir hayvan hangi tür ve cinsten olmalı ve kurbanlık bir hayvanda hangi şartlar aranmalıdır.
Cevap: Kurban olarak boğazlanan hayvan; deve, sığır, koyun veya keçi türünden olmalıdır. Dolayısıyla, başka tür hayvanların (örneğin) tavuk vs.) kurban kesilmesi yeterli değildir. Zaten zikredilen türden hayvanları kurban kesmeye gücü yetmeyenlerden bu amel sakıt olur. Kurbanlık hayvanlarda şu şartlara dikkat edilmelidir:
- Deve 5 yaşından, sığır 2 yaşından, koyun ise 1 yaşından küçük olmamalıdır.
- Kurbanlık hayvan sıhhatli olmalı ve sakatlığı olmamalıdır. Meselâ kör, topal, kuyruğunu yitirmiş, boynuzu kırık olmamalıdır.
- Aşırı derecede zayıf ve cılız olmamalıdır.
- Hayvan erkekse, kısırlaştırılmamış olmalıdır.
Soru: Vekâlet ve niyabet ile (başkasının yerine) kurban kesilir mi?
Cevap: Belirtilen şartlar gözetilerek kurban kesmesi için bir başkasına vekâlet vermenin herhangi bir sakıncası yoktur.
Soru: Kurban Bayramı namazının vakti ne zaman başlar ve nasıl kılınır?
Cevap: Kurban Bayramı namazının vakti, bayram günü güneşin doğuşundan öğleye kadardır. İki rekâttır. Birinci rekâtta Fatiha ve bir sure okunduktan sonra beş defa tekbir alınır; her tekbirden sonra bir kunut okunur ve beşinci kunuttan sonra bir tekbir daha alınarak rükûya gidilir. İkinci rekâtta ise Fatiha ve bir sure okunduktan sonra dört tekbir alınır, her tekbirden sonra bir kunut okunur, en son kunuttan sonra rükûya gidilir; daha sonra secdeler yapılıp teşehhüt selâmla namaz bitirilir.
Kunutlarda her türlü dua ve zikrin okunması yeterlidir. Ancak ilmihâllerde belirtilen "Allahumme ehl'el-kibriyai ve'l-azame" diye başlayan duanın okunması daha iyidir.
Yukarıda sözü edilen duanın anlamı şöyledir:
"Allah'ım! Ey ululuk ve azamet sahibi, ey cömertlik ve ceberut sahibi, ey af ve rahmet sahibi! Müslümanlar için bayram ve Muhammed (Allah'ın rahmeti ona ve Ehlibeyti'ne olsun) için birikim, şeref ve artış vesilesi kıldığın bugün hakkına, senden Muhammed ve Ehlibeyti'ne rahmet etmeni, Muhammed ve Ehlibeyti'ni ulaştırdığın her hayra beni de ulaştırmanı ve Muhammed ve Ehlibeyti'ni uzaklaştırdığın her kötülükten beni de uzaklaştırmanı diliyorum."
"Allah'ım! Senden, iyi kullarının dilediği şeylerin en hayırlısını diliyorum ve iyi kullarının kaçıp sana sığındığı şeylerden sana sığınıyorum."