İmam Zeynu’l-abidin (a.s)’dan Kırk Hadis

Cumartesi, 15 Şubat 2014 19:16

Fahrettin ALTAN

 

Allah’tan Korkmanın Gerekliliği

  1. “Allah korkusunu kalbinize yerleştirin ve Allah’ın vaat ettiği dönüşteki güzel sevapları ve korkuttuğu şiddetli azapları hatırlayın. Çünkü bir şeyden korkan, ondan sakınır ve bir şeyden sakınan onu terk eder. Dünya hayatının süslerine gönül bağlayan ve kötülük düzenleri kuran gafillerden olmayın; Allah Teala buyuruyor ki: “Kötülük düzenleri kuranlar, Allah’ın onları yere batırmayacağından, yahut hiç anlamadıkları bir yerden başlarına bir azap gelmeyeceğinden, yahut dönüp dolaşırlarken tutup onları helak etmeyeceğinden emin mi oldular? Onlar O’nu aciz bırakamazlar.” [1] 

Müminin Duası

  1. “Mümin dua ettiğinde üç sonuçtan biri gerçekleşir; ya kendisine ahirette azık olur veya bu dünyada kabul olur, ya da ona ulaşacak bir belayı geri çevirir.” [2]

Allah’a Yönelmenin Gerekliliği

  1. “Allah’tan mağfiret dileyin  ve O’na yönelerek tövbe edin; çünkü O, tövbeyi kabul eden, günahları affeden ve yaptığınız her şeyi bilendir. Günahkarlarla dost olmaktan, zâlimlere yardım etmekten ve fasıklarla komşu olmaktan sakının, fitnelerine karşı ihtiyatlı olun ve çevrelerinden uzaklaşın.” [3]

Saray Âliminin Zararları

  1. “İmam Zeynu’l-Abidin (a.s)’ın, Beni Ümeyye tarafından kadılık ve fetva makamını almış Muhammed bin Müslim adlı saray âlimine yazdığı mektuptan bir bölüm:

“Sanma ki, Allah senin mazeretini kabul edip kusurlarına göz yumacaktır. Heyhat, heyhat! Sandığın gibi değildir. Allah Teala, Kurân’da âlimlerden; “(Semavi kitapların hakikatlerini) insanlara açıklamalısınız, onu gizlememelisiniz” buyurarak söz almıştır. Bil ki, gizlediğin en ufak hak ve taşıdığın en hafif günah, zâlime yaklaşmakla ve davetini kabul etmekle onun yalnızlık ve korkusunu giderip, zulüm yolunu ona kolaylaştırmandır....

Acaba onlar kendi yanlarına çağırmakla, seni kendi zulüm değirmenlerinin etrafında döndürdükleri bir eksen, kendi yerlerine ulaşmak için bir köprü, sapıklıklarına bir merdiven, sapık yollarına tebliğci ve gittikleri yolu izleyen birisi yapmamışlar mı? Seninle gerçek âlimler hakkında şüphe icat ederek cahillerin kalplerini kendilerine çekiyorlar. Onların fesatlarının üzerini kapatmakta, onların en yakın vezir ve en güçlü yardımcılarının bile yapmadığı hizmeti sen yapmaktasın! Senden aldıkları şeye karşılık verdikleri ne de azdır! Senin için onardıkları değersiz şey karşısında, gör başına neyi yıkıyorlar?!” [4] 

Allah Katındaki İki Değerli Damla

  1. “Allah katında iki damladan daha değerli damla yoktur: Allah yolunda dökülen kan damlası ve gecenin karanlığında yalnız Allah için dökülen göz yaşı damlası.” [5]

Müminin Kurtarıcısı Olan Üç Şey

  1. “Üç şey müminin kurtarıcısıdır: Dilini insanlardan ve onların gıybetini yapmaktan korumak, dünya ve ahiret için yararlı olan şeylerle meşgul olmak ve günahlarından dolayı çok ağlamak.” [6]

Allah’ın Sığınağında Olmaya Sebep Olan Üç Sıfat

  1. “Üç sıfat bir müminde olursa, Allah’ın sığınağında olur; Allah kıyamet günü onu arşın gölgesine alır ve onu büyük günün korkusundan emin kılar: Halkın kendisi için nasıl davranmalarını istiyorsa, onlara aynı şekilde davranması; Allah’a itaat veya masiyet olduğunu bilmeden hiçbir işe başlamaması ve kendindeki ayıbı gidermeden kardeşini o ayıpla ayıplamaması.” [7]

Düşmanlıktan Kaçınmanın Gerekliliği

  1. “Sana zarar veremeyeceğini zannetsen dahi kimseyle düşmanlık etme, sana yararı olmayacağını zannetsen bile hiç kimseyle dostluğu terk etme.” [8]

Müslümanın Nişanesi ve Dinin Kemâli

  1. “Şüphesiz Müslüman’ın Allah’ı tanımasının nişanesi ve dininin kemâli, onu ilgilendirmeyen yararsız sözleri terk etmesi, az münakaşa yapması, sabırlı ve güzel huylu olmasıdır.” [9]

Halktan Bir Şey İstemenin Doğurduğu Sonuç

10- “Halktan bir şey istemek, hazır bir fakirlik olduğu gibi, zilletli bir yaşama, hayanın yok olmasına ve vakarın da azalmasına sebep olur. Halka az ağız açmak ise hazır bir zenginliktir.”[10]

Değerli Tavsiyeler

11- “Sâlih insanların meclisi, insanı iyiliğe götürür; bilginlerin adâbı, aklı çoğaltır; Ulu’l-Emr’e (İlahi hükümdarlara) itaat etmek, izzetin tamamıdır; bir şey üreterek malını çoğaltmak, yiğitliğin kemâlidir; istişare edene doğru olanı göstermek, nimetin hakkını eda etmektir; halkı incitmekten sakınmak, aklın kemâli olduğu gibi kısa ve uzun vadede de bedenin rahatlığına sebep olur.[11]   

Beş Kimseyle Arkadaş Olmaktan Sakınmanın Gerekliliği

12- Evlatlarından birisine şöyle buyurdu: “Oğlum, beş kimseyle arkadaş olmamaya çalış, onlarla konuşmaya dalma, onlarla yolculuğa da çıkma.”

Oğlu: “Babacığım onlar kimlerdir?” diye sorduğunda İmam (a.s) şöyle buyurdular: “Sakın yalancıyla arkadaş olma; çünkü böyle birisi serap gibidir (aldatıcıdır); uzağı yakın, yakını da uzak gösterir sana. Sakın fâsıkla arkadaş olma; çünkü böyle birisi seni bir karın veya ondan daha az bir yemeğe satar. Sakın cimriyle arkadaş olma; zira ona en çok muhtaç olduğun bir zamanda malını esirgeyerek seni terk eder. Sakın ahmakla arkadaş olma; çünkü o sana fayda vermek isterken zarar verir. Sakın, sila-i rahmi (akrabasıyla ilişkisini) kesen bir kimseyle de arkadaş olma; çünkü Kur’an-ı Kerim’de onu melun olarak gördüm.” [12]

Dilin İnsanın Üzerindeki Olan Hakkı

13- “Dilin (senin üzerinde olan) hakkı, onu çirkin sözden koruyup güzel söze adet ettirmen, edebe riayet etmeye zorlaman, ihtiyaç olan yerler, din ve dünya menfaatleri dışında onu kullanmaman, pek az yararı olmasıyla birlikte zararlı ve faydasız olan çirkin ve boş sözlerden de uzaklaştırmandır. Velhasıl dil, aklın şâhidi ve onun nişanesidir; akıllının kendi aklıyla süslenmesi de, dili hususundaki doğru tavrıyladır.” [13]    

Ey Ademoğlu!

14- “Ey Ademoğlu! Kendi kendine öğüt veren olduğun, kendini muhasebe etmeyi düşündüğün ve Allah’tan korkmak gömleğin, günahtan sakınmak ise örtün olduğu müddetçe daima hayırdasın. Ey Ademoğlu! Sen öleceksin, sonra dirilip (hesap vermek için) Allah’ın huzurunda duracaksın. Öyleyse O’na cevap hazırla.” [14]  

Cennete Müştak Olup Ateşten Korkanın Tutumu

15- “Bilin ki, kim cennete müştak olursa, iyiliklere koşar ve şehvetlerinden uzaklaşır. Kim ateşten korkarsa, günahlarından tövbe ederek Allah’a yönelir ve haramlardan sakınır. Kim dünyaya rağbet göstermezse, dünya musibetleri ona kolay gelir, hatta onları çirkin bile görmez.” [15] 

İyilik Yapmanın ve Özrü Kabul Etmenin Gerekliliği

16- “Oğlu İmam Bâkır (a.s)’a şöyle buyurdu:

“Kim senden iyilik yapmanı isterse, onu yap; ona lâyık olursa, bu yerinde bir davranıştır; lâyık olmazsa, sen böyle davranmaya lâyıksın. Sağında iken sana küfür eden bir kimse soluna geçer de özür dilerse özrünü kabul et.” [16]

Müminin Yüzüne Sevgiyle Bakmanın İbadet Olması

17- “Müminin, mümin kardeşinin yüzüne sevgi ve muhabbet ile bakması ibadettir.” [17]

Komşunun Hakkı

18- “Komşunun senin üzerindeki hakkı şudur: Gıyabında onun haklarını korumalısın, hazır bulunduğunda saygı göstermelisin, zulme uğradığında yardımda bulunmalısın, ayıplarını aramamalısın, eğer (tesadüfen) kötülüğünden haberdar olmuş olursan onu örtmelisin, eğer nasihatini kabul edeceğini öğrenmiş olursan ona nasihatte bulunmalısın, sıkıntılı zamanında onu yalnız bırakmamalısın, yanlışlıklarını görmezlikten gelmelisin, suçlarını affetmelisin ve onunla güzel bir şekilde muaşeret etmelisin.” [18] 

Allah’ım!

19- “Allah’ım, fakirleri hakir, zenginleri üstün zannetmekten beni koru. Zira şerefli; senin itaatinin şereflendirdiği kimsedir. Aziz de; senin ibadetinin aziz kıldığı kimsedir.” [19]

Müminin Sıfatı

20 “Müminin ameli hilmiyle iç içedir, öğrenmek için diz çöker, sâlim kalmak için susar, diğerlerinin ona emanet ettiği sırrı dostlarına bile söylemez, yabancılara şâhitlik yapmaktan kaçınmaz, hak olan bir işi gösteriş için yapmaz ve utanarak da onu terk etmez, onu övüp temiz adam sayarlarsa, onların söylediği sözlerden korkar; onların bilmedikleri şeyler için Allah’tan mağfiret diler ve cahillerin cehaleti ona zarar vermez.” [20] 

İyilik Yapanın Hakkı

21- “Sana iyilik yapmış olanın senin üzerindeki hakkı; ona teşekkür etmen, iyiliğini anman, hakkında güzel sözler yayman ve Allah ile kendi aranda onun için hâlisane dua etmendir. Böyle yaptığında gizlide ve açıkta ona teşekkür etmiş olursun; yaptığı iyiliği hemen telafi etmek mümkün olursa telafi et; mümkün olmazsa fırsat bulup bu iyiliğin karşılığını vermeye hazırlan.” [21] 

Allah Katında En Sevimli Kimseler

22- “Allah katında en sevimliniz, ameli en güzel olanınızdır; ameli en üstün olanınız, Allah indinde olan sevaba en çok rağbet göstereninizdir; azabından daha çabuk kurtulanınız, O’ndan daha çok korkanınızdır; O’na en yakın olanınız, ahlakı en güzel olanınızdır; Allah’ın hoşnutluğunu en fazla kazananınız, ailesinin refahını en iyi sağlayanınızdır ve en değerliniz ise, takvası daha çok olanınızdır.” [22]

İlim Öğrenmenin Gerekliliği

23- “Eğer insanlar ilim öğrenmenin faydalarını bilselerdi, kan dökmek ve denizlere dalmak pahasına bile olsa, ilim öğrenirlerdi.” [23]

Hastalanmanın Günahların Affedilmesine Sebep Olması

24- İyileşen bir hastayı görüp ona şöyle buyurdular: “Günahlardan tertemiz olman mübarek olsun; Allah seni hatırlamıştır, sen de O’nu hatırla; günahlarını affetmiştir, sen de O’na şükret.” [24]

Yalandan Kaçınmanın Gerekliliği

24- “İster ciddi olsun ister şaka, büyük küçük her yalandan sakının; çünkü insan küçük yalan söylediği zaman yavaş-yavaş büyük yalan söylemeye de cüret eder.” [25]

Duanın Kabul Olmamasına Sebep Olan Günahlar

25- “Duanın kabul olmamasına sebep olan günahlar şunlardır: Kötü niyetli olmak, bâtını bozuk olmak, kardeşlerine iki yüzlü davranmak, duanın kabul olacağına inanmamak, farz namazları vakitleri geçinceye dek geciktirmek, iyilik ve sadakayla Allah’a yaklaşmayı terk etmek ve konuşmada küfür ve sövüşe başvurmak.” [26]

İmam (a.s)’ın Sekiz Şeye Çağrıldığı Halde Sabahlaması

27- İmam Seccad (a.s)’a; “Ey Resulullah’ın torunu nasıl sabahladınız” denildiğinde şöyle buyurdular: “Sekiz şey benden istendiği halde sabahladım: Allah-u Teala, farzları yerine getirmeyi; Peygamber, sünnetine uymayı; çoluk-çocuk geçimlerini sağlamayı; nefis, şehvete dalmayı; şeytan, günah işlemeyi; amelleri gözeten iki melek (Rakib ve Atid), doğru amel yapmayı; ölüm meleği (Azrail), ruhu almayı; kabir de cesedi benden istediği hâlde sabahladım.”  [27]      

Birleri Onlarına Galip Gelenin Vay Hâline

28- “Birleri, onlarına galip olan kimseye yazıklar olsun.” (Bir günaha karşılık bir ceza, bir haseneye (hayır işe) karşılık da on mükafat verildiği için birlerden maksat günahlar, onlardan maksat ise sevap işlerdir).” [28]  

Günahtan Daha Kötü!

29- “Günah işlemeye sevinmekten sakın; çünkü günah işlemeye sevinmek, onu yapmaktan daha kötüdür.” [29]

Nimetlerin Elden Çıkmasına Sebep Olan Günahlar

30 “Nimetlerin değişmesine (elden çıkmasına) sebep olan günahlar şunlardır: İnsanlara zulmetmek, iyi iş ve iyilik yapmak adetini terk etmek, nimete karşı nankörlük etmek ve şükretmemek.” [30]

Kötü İşi Terk Etmenin Gerekliliği

31- “Kötü işi bırakmaktan sakınma; o kötü fiille tanınmış olsan bile.” [31]   

Allah Katında En Sevimli Olan Şeyler

32- “Allah katında O’nu (Allah’ı) tanımaktan sonra karın ve tenasül organının iffetini korumaktan daha sevimli bir şey yoktur. Yine Allah indinde, O’ndan bir şey dilenilmesi kadar sevimli hiçbir şey yoktur.” [32]

Nice İnsanlar Vardır ki...

33- “Nice insanlar vardır ki, hakkında söylenen övgüyle aldanmıştır; ve nice insanlar vardır ki, Allah’ın (onun günah ve sırlarını) örtmesiyle mağrur olmuştur; ve yine nice insanlar vardır ki, Allah’ın onlara yaptığı ihsanla meşgul olup gaflete dalmışlardır.” [33]

Yanlış Dua Edenin Hatasının Düzeltilmesi

34- “Birisi İmam (a.s)’ın huzurunda; “Allah’ım, beni kullarına muhtaç kılma” dediğinde İmam (a.s) şöyle buyurdular: “Öyle (dua etmek doğru) değildir; çünkü insanlar birbirlerine muhtaçtır; fakat sen şöyle de: “Allah’ım, beni kötü kullarına muhtaç kılma.” [34]

Allah’ın Korkuttuğu Şeylerden Korkmanın Gerekliliği

35- “Allah’ın, kitabında sizleri korkuttuğu şeylerden korkun ve zâlimlere verdiği azap vaatlerinin bazılarının size de inmeyeceğinden emin olmayın. Allah-u Teala başkalarının hikayesini anlatmakla size öğüt vermiştir. Mutlu kimse başkalarından öğüt alan kimsedir.” [35]

Takvayla Yapılan Amelin Az Olmaması

36- “Takvayla yapılan hiçbir amel az olmaz; Allah hakkında kabul olan bir şey nasıl az olabilir ki!” [36] 

İnsanların En Değerlisi

37- İnsanların en değerlisi kimdir? diye soruduklarında; “Dünyayı, kendisinin değeri olarak görmeyen kimsedir” buyurdular. [37]

Ey insanlar!

38- “Ey insanlar! Allah’tan korkun, biliniz ki O’na döneceksiniz ve o gün herkes yaptığı hayır ve kötü amelini hazır bir halde karşısında bulacak ve işlediği kötülükle arasında çok uzun bir mesafenin olmasını dileyecektir. “Allah kendisinden sakınmanızı emretmektedir”. 

Yazıklar olsun sana ey gafil Ademoğlu! Oysa senden gaflet edilmemekte; ecelin her şeyden daha hızlı sana doğru süratle gelmektedir; seni arıyor, seni yakalamasına bir şey kalmamıştır. Neredeyse vaktini tüketmişsin, ölüm meleği canını almış ve kabirde yalnız başına bırakılmışsın, ruhun tekrar sana döndürülmüştür. Nekir ve Münkir adlı iki melek seni sorgu ve sıkı imtihana çekmek için aniden, habersiz olarak yanına gelmişlerdir. Bil ki, onların senden soracakları ilk soru, taptığın Rabb’in, sana gönderilen Peygamber, inandığın din, okuduğun kitap, itaat ettiğin imam ve ömrünü nerede geçirdiğin, malını nereden kazanıp ve nerede harcadığın olacaktır.” [38]

Annenin Hakkı

39- “Annenin senin üzerindeki hakkı şudur: Bilmelisin ki o, hiç kimsenin diğerini taşımadığı yerde (karnında) seni taşımıştır. Hiç kimsenin başkasına vermediği kendi yüreğinin meyvesinden sana yedirmiş ve seni seve-seve kulağı, gözü, eli, ayağı, saçı, derisi ve (kısaca) bütün azalarıyla korumuştur. Hamilelik döneminin bütün zorluk, dert, elem ve gamlarını yüklenen de yine o olmuştur. Sonra Rabb’in seni ondan ayırıp yeryüzüne getirmiştir. Aç kalıp seni doyurmaya, çıplak kalıp seni giydirmeye, susuz kalıp sana su vermeye, güneşte kalıp seni gölgede tutmaya, zorluklar çekerek seni nazlıca yetiştirmeye, uykusuz kalarak seni tatlı-tatlı uyutmaya razı olan yine o olmuştur. Karnı sana yuva, eteği örtü, göğsü su kabı, canı siper, dünyanın sıcaklık ve soğukluğuna senin için bizzat kendisi tahammül eden yine de o olmuştur. Öyleyse bu iyilikler miktarınca ona teşekkür etmelisin. Bilmelisin ki, Allah’ın yardımı olmaksızın bunu yapman mümkün değildir.” [39]   

Sorgu-Suale Tabi Tutulmadan Önce Cevap Hazırlamanın Gerekliliği

40- “Korunmak için kendine bir vesile hazırla ve nefsini yokla. İmtihan ve sorguya tabi tutulmadan önce kendine cevap hazırla. Eğer iman eden, dinini tanıyan, doğrulara uyan ve Allah’ın velilerini sevenlerden olursan, (o zaman) Allah, delilini (vereceğin cevabı) sana bildirir, dilini doğruya açar ve böylece güzel cevap vererek cennet ve Allah’ın rızasına kavuşmakla müjdelenirsin. Melekler rahmet ve nimetle seni karşılarlar. Böyle olmadığın takdirde dilin tutulur, delilin batıl olur. Cevap vermekten aciz kalarak cehennemle müjdelenirsin ve azap melekleri cehennemin kaynar suyu ve yakıcı ateşiyle seni karşılarlar.” [40]

 

 

[1] - Tuhaf’ul- Ukul, S. 504

[2] - Tuhaf’ul- Ukul, S. 565.

[3] - Tuhaf’ul- Ukul, S. 515.

[4] - Tuhaf’ul- Ukul, S. 555.

[5] - Bihar’ul- Envar, C. 100, S. 10.

[6] - Tuhaf’ul- Ukul, S. 571.

[7] - Bihar’ul- Envar, C. 78, S. 141.

[8] - Bihar’ul- Envar, C. 78, S. 160.

[9] - Tuhaf’ul- Ukul, S. 565.

[10] - Tuhaf’ul- Ukul, S. 562.

[11] - Tuhaf’ul- Ukul, S. 571

[12] - Tuhaf’ul- Ukul, S. 565.

[13] - Tuhaf’ul- Ukul, S. 519.

[14] - Tuhaf’ul- Ukul, S. 565.

[15] - Tuhaf’ul- Ukul, S. 569.

[16] - Tuhaf’ul- Ukul, S. 571.

[17] - Tuhaf’ul- Ukul, S. 571.

[18] - Bihar’ul- Envar, C. 74, S. 7.

[19] - Sahifet’us- Seccadiyye, S. Dua 35.

[20] - Tuhaf’ul- Ukul, S. 567.

[21] - Tuhaf’ul- Ukul, S. 533.

[22] - Tuhaf’ul- Ukul, S. 563.

[23] - Bihar’ul- Envar, C. 1, S. 185.

[24] - Tuhaf’ul- Ukul, S. 567.

[25] - Tuhaf’ul- Ukul, S. 563.

[26] - Meani’l- Ahbar, S. 271.

[27] - Bihar’ul- Envar, C. 76, S. 15.

[28] - Tuhaf’ul- Ukul, S. 567.

[29] - Bihar’ul- Envar, C. 78, S. 159.

[30] - Meani’l- Ahbar, S. 270.

[31] - Bihar’ul- Envar, C. 78, S. 161.

[32] - Tuhaf’ul- Ukul, S. 571.

[33] - Tuhaf’ul- Ukul, S. 567.

[34] - Tuhaf’ul- Ukul, S. 561.

[35] - Tuhaf’ul- Ukul, S. 507.

[36] - Tuhaf’ul- Ukul, S. 562.

[37] - Bihar’ul- Envar, C. 78, S. 135.

[38] - Tuhaf’ul- Ukul, S. 503.

[39] - Tuhaf’ul- Ukul, S. 529.

[40] - Tuhaf’ul- Ukul, S. 505.

Yeni Makale ve Video öğeleri

Yeni Kitaplar