Safer Ayının Amelleri

Salı, 11 Şubat 2014 12:34

Bu ay uğursuzluk ayı diye meşhurdur ve uğursuzluğu gidermek için de hiçbir şey sadaka vermek ve yine Resulullah (s.a.a) ve Ehl-i Beyt'inden (a.s) rivayet edilen dualardan daha etkili değildir. Kim bu ayda inen belalardan güvende olmak isterse Muhaddis Feyz ve diğerlerinin naklettiği şu duayı her gün on defa okusun:

يا شَديدَ الْقُوى وَيا شَديدَ الْمِحالِ يا عَزيزُ يا عَزيزُ يا عَزيزُ ذَلَّتْ بِعَظَمَتِكَ جَميعُ خَلْقِكَ فَاكْفِني شَرَّ خَلْقِكَ يا مُحْسِنُ يا مُجْمِلُ يا مُنْعِمُ يا مُفْضِلُ يا لا اِلـٰهَ اِلاّ اَنْتَ سُبْحانَكَ اِنّي كُنْتُ مِنَ الظّالِمينَ فَاسْتَجَبْنا لَهُ وَنَجَّيْناهُ مِنَ الْغَمِّ وَكَذلِكَ نُنْجِي الْمُؤْمِنينَ وَصَلَّى اللهُ عَلى مُحَمَّدٍ وَآلِهِ الطَّيِّبينَ الطّاهِرينَ.

"Ey şiddetli güç sahibi, ey şiddetli kudret sahibi ( şiddetle muahaza eden, cezalandıran), ey aziz, ey aziz, ey aziz; bütün yarattıkların senin azametin karşısında zelil ve hakirdirler; o halde yarattıklarının şerri karşısında bana yet, ey ihsan eden, ey güzel iş yapan, ey nimet veren, ey lütufta bulunan, ey ki senden başka ilâh yoktur. Sen her türlü eksiklikten münezzehsin. Şüphesiz ben zalimlerdendim. Derken, biz de onun duasını kabul ettik ve onu tasadan kurtardık. İşte biz inananları böyle kurtarırız. Muhammed'e ve onun tertemiz Ehl-i Beyt'ine salat eyle."

Birinci Gün:

Hicri 37 yılında Sefer ayının birinci gününde Sıffin savaşı başladı ve yine bir görüşe göre hicri 61 yılında Seyyid-i Şüheda İmam Hüseyin'in (a.s) mübarek başı Dimaşk'a götürüldü ve Ümeyyeoğulları bundan dolayı bugünü bayram ilan ettiler. Bugünde hüzünler yenile-nir.

Irak'ın kederli günleri ve gam

Ettiler Emeviler Şam'da bayram

 

Hicretin 121. yılında bugünde ve bir rivayete göre de üçüncü gün-de Zeyd b. Ali b. Hüseyin şehid oldu.

Üçüncü Gün:

Seyyid İbn Tavus biz İmamiyye'nin kitaplarından şöyle nakletmiş-tir: Bugünde iki rekat namaz kılmak, birinci rekatta Fatiha ve Fetih suresini okumak, ikinci rekatta ise Fatiha ve İhlas suresini okumak ve namazın selamından sonra da yüz defa salavat göndermek ve yüz defa "Ellahummel'an Âl-e Ebusüfyan" (Allah'ım! Ebu Süfyan Oğullarına lanet et) demek, yüz defa istiğfar edip bağışlanma dilemek ve sonra da Allah'tan hacet istemek müstehaptır.

Yedinci Gün:

Şehid, Kef'amî ve diğerlerinin dediğine göre bugün ve Şeyh Mu-fid ve Şeyh Tusi'nin görüşüne göre de hicretin 50. yılının 28. gününde İmam Hasan (a.s) şehid olmuştur ve yine hicretin 128. yılında Mekke ve Medine arasında yer alan Ebva menzilinde İmam Musa b. Cafer (a.s) dünyaya gelmiştir.

Yirminci Gün:

İmam Hüseyin'in (a.s) Erbain günüdür. Şeyh Mufid ve Şeyh Tusi'nin görüşüne göre de İmam Hüseyin'in (a.s) ailesinin Şam'dan Medine'ye dönüş günüdür. Ve yine Cabir b. Abdullah-i Ensarî'nin İmam Hüseyin'in (a.s) ziyaret etmek için Kerbela'ya geliş günüdür; Cabir İmam Hüseyin'i (a.s) ilk ziyaret eden kişidir. Bugünde İmam Hüseyin'i (a.s) ziyaret etmek müstehaptır.

Bu konuda İmam Hasan Askerî'den (a.s) şöyle rivayet edilmiştir: "Müminin alameti beştir: Bir gün içerisinde elli bir rekat farz ve müstehap namaz kılmak, Erbain ziyareti yapmak, sağ ele yüzük takmak, namazda alnı toprağa bırakmak ve -namazda- "Bismillahir-rah-manirrahim"i sesli söylemek."

Yirmi Sekizinci Gün:

Hicretin on birinci yılında Pazartesi günü peygamberlerin sonun-cusu Resul-i Ekrem (s.a.a) 63 yaşında vefat etmiştir. Kırk yaşında kendisine peygamberlik verilmiş, Mekke'de 13 yıl halkı İslam dinine davet ettikten sonra 53 yaşında Medine'ye hicret etmiş ve hicretin onuncu yılında Hakk'ın davetine icabet etmiştir. Emirulmüminin Ali (a.s) o hazrete gusül verip kefenledikten sonra namaz kıldı. Sonra da ashap grup grup gelerek başlarında imam olmaksızın Resulullah'a (s.a.a) namaz kıldılar. Emirulmüminin Ali (a.s) Resul-i Ekrem'i (s.a.a) odasında, vefat ettiği yere defnetti. Enes b. Malik'ten şöyle rivayet edilir: Resulullah'ı (s.a.a)  defnettikten sonra Fatıma (s.a) bana doğru gelerek, "Ey Enes!" dedi, "Allah Resulünün yüzüne toprak dökmeye nasıl dayandınız?!" Sonra ağlayarak şu beyti okudu:

 

İcabet etti babam kendisini davet eden Rabbine

Yaklaştı yaklaştıkça canım babam Rabbine

 

Ne güzel demiştir:

Ey iki cihan neden toprak altındasın?

Toprak değilsin, neden toprakta oturmaktasın?

 

Muteber bir rivayetle Hz. Zehra (s.a) Resul-i Ekrem'in (s.a.a) pâk toprağından bir avuç alarak gözlerine bırakıp şu beyitleri okudu:

 

Bilin ki Ahmed'in türbetini koklayana ne gam?

Uzun bir zaman güzel koku koklamasa da

Gelseydi zamana bana gelen musibetler

Görürdün gecelere dönüşürdü gündüzler

 

Şeyh Yusuf Şamî "Durru'n-Nazim"de Hz. Fatıma'nın (s.a) babas-ının mateminde şu beyitleri okuduğunu nakletmiştir:

Söyle şu toprağı elbise edinip gizlenene

Feryatlarımı duyuyorsa kulak versin seslenene

Gelseydi zamana bana gelen musibetler

Görürdün gecelere dönüşürdü gündüzler

Himayesindeydim Muhammed'in onun sayesinde

Zulümden korkmuyordum onun himayesinde

Bu gün aşağılanıp zulme uğramaktan korkuyorum

Bana zulmedeni ridamla defediyorum

Kumru geceleri ağlıyorsa ağaçların dallarında

Ben gündüz ağlıyorum gök kubbenin altında

Senden sonra gam ve üzüntü sırdaşım oldu

Sana gözyaşı döküp hakkımı aramak gayretim oldu

Sefer Ayının Son Günü:

Şeyh Tusî ve İbn Esir'in dediğine göre hicri 203 yılında, bugünde İmam Rıza (a.s) 55 yaşında üzümle zehirlenerek şehid edildi ve Tus'un Senebad denilen bölgesinde Hamid b. Kahtabe'nin evine defne-dildi. Harun-u Reşid'in kabri de o evdedir.