PLEASE_WAIT
Nafile namazlarını kılmak, farz namazları kılmak için hazırlık oluşmasına ve insanda farzları ve farz namazları yerine getirmeye dönük bir rağbet meydana gelmesine neden olur. Nafilenin en önemli etkisi, yakınlık hadisi adındaki hadiste belirtilen şeydir: İmam Sadık (a.s) büyük atası Peygamberden (s.a.a), Peygamber (s.a.a) Cebrail’den ve Cebrail de Yüce Allah’tan şöyle nakletmektedir: “Kulum nafile ve müstehap işlerle kendisini sevmem için yakınlaşmak ister. Onu sevdiğimde onun işiten kulağı, gören gözü ve konuştuğu dili olurum…” Nafile namazları oturarak kılınabilir, ama oturarak kılınan iki rekât nafile namazını bir rekât hesaplamak daha iyidir. Mesela eğer bir kimse sekiz rekât olan öğle namazının nafilelerini oturarak kılmak istiyorsa, on altı rekât kılması daha iyidir. Eğer vitir namazını oturarak kılmak istiyorsa, bir rekâtlık iki namazı oturarak kılmalıdır. Günlük nafile namazlarının vakti ayrıntılı cevapta belirtilecektir.
Rivayetlere göre, nafile namazları farz namazları koruyan bir kale gibidir ve namazdaki noksanlıkları telafi etmeye neden olur. İmam Seccad (a.s) şöyle buyuruyor: Hak Teâlâ namazlarınızın noksanlıklarını nafile namazlarıyla giderecektir.” [1] Elbette bazı müstehap namazların kendine özgü etkileri vardır. Gece namazı bu kabildendir ve rivayetlerde onun için imanın takviye edilmesi, Allah ile ünsiyet kurmak, rızkın çoğalması ve yüzün güzelleşmesi gibi etkiler zikredilmiştir. Hacetin kabul edilmesi ve sorunun giderilmesi için kılınan Cafer-i Tayyar namazı veya nimetin çoğalmasına neden olan şükür namazı da bu örneklerdendir. Nafilelerden tam olarak yararlanmanın yolu, masumların (a.s) nafilelerin yapılmasıyla ilgili buyruklarında yer alan tarzdır; yani hiçbir şekilde onlarda bir değişiklik yapmamamızdadır. Nafile namazları kılmak, farz namazları kılmak için hazırlık oluşmasına ve insanda farzları ve farz namazları yerine getirmeye dönük bir rağbet meydana gelmesine neden olur. Nafilenin en önemli etkisi, yakınlık hadisi adındaki hadiste belirtilen şeydir: Nakleden İmam Sadık’tan (a.s), İmam Sadık (a.s) büyük atası Peygamberden (s.a.a), Peygamber (s.a.a) Cebrail’den ve Cebrail de Yüce Allah’tan şöyle nakletmektedir: “Kulum nafile ve müstehap işlerle kendisini sevmem için yakınlaşmak ister. Onu sevdiğimde onun işiten kulağı, gören gözü ve konuştuğu dili olurum…” [2] Nafileler insanı Hakk’ın yakınlık makamı ve ilahi hilafete ulaştırır ve insanda Hakk’ın sıfat ve kemallerini zahir ve aşikâr kılar. Özetle insan ilahî olur ve bu, nafilelerle elde edilen insanın yakınlaşmasındaki zirvedir. Müstehap namazlar (nafileler) iki rekât, iki rekât şeklinde ve her iki rekâtta bir teşehhüt ve selam olmak suretiyle kılınır. Elbette hakkında bir delilimizin bulunduğu özel bir namaz başka bir şekilde kılınabilir. Mesela bir rekâtlık olan vitir namazı ve Ğadir Hum bayramı gecesi kılınan, on iki rekât olan, her iki rekâtta bir teşehhüt okunan ve on ikinci rekâtta selam verilmesi gereken namaz bu kabildendir. [3] “Nafile namazları oturarak kılınabilir, ama oturarak kılınan iki rekât nafile namazını bir rekât hesaplamak edilmesi daha iyidir. Mesela eğer bir kimse sekiz rekât olan öğle namazının nafilelerini oturarak kılmak istiyorsa, on altı rekât kılması daha iyidir. Eğer vitir namazını oturarak kılmak istiyorsa, bir rekâtlık iki namazı oturarak kılmalıdır.” [4]
Günlün Nafile Namazları
Öğle namazının nafilesi öğle namazından önce kılınır ve vakti, öğlenin başından öğleden sonra yedide iki miktarınca nesnenin gölgesinin çıktığı zamana kadardır. Örneğin eğer nesnenin uzunluğu yedi karış ise, öğleden sonra ortaya çıkan gölge iki karış olduğu zaman bu öğle nafilesinin son vaktidir. İkindinin nafilesi, ikindi namazından önce kılınır ve vakti, öğleden sonra ortaya çıkan nesnenin gölgesinin yedide dört miktarına ulaşması zamanına kadardır. Akşamın nafilesinin vakti, akşam namazının tamamlanmasından güneşin batmasından sonra gökte beliriveren batı tarafındaki kızıllığın gitmesine kadardır. Yatsının nafilesinin vakti, yatsı namazının tamamlanmasından gece yarısına kadardır ve yatsı namazından hemen sonra kılınması daha iyidir. Sabahın nafilesi, sabah namazından önce kılınır ve vakti, gece yarısından on bir rekât gece namazı miktarınca bir sürenin geçmesinden sonradır. Ama ihtiyat gereği birinci fecirden önce kılınmaması gerekir. Elbette gece nafilesinden hemen sonra kılınırsa, bu durumda bir sakınca taşımaz. Gece nafilesinin vakti, gece yarısından sabah namazına kadardır ve sabah namazına yakın bir vakitte kılınması daha iyidir. [5]
İlgili başlıklar:
--------------
1. Gece Namazının Önem Ve Etkileri, 13240. Soru (Site: 12997).
2. Müstehap Amellerin Kazası, 13218. Soru (Site: 12973).
[1] Müntehü’l-Amal, Tarih-i İmam-ı Seccad (a.s), ba istifade ez nerm efzar-ı Porsiman.
[2] Usul-i Kafi, c. 2, s. 352, h. 7.
[3] Seyid b. Tavus, İkbalu’l-Amal, s. 452, Tahran, Daru’l-Kütübi’l-İslamiye, 1367.
[4] Tevzihü’l-Mesail (el-Mahşi lil-İmami’l-Humeyni), c. 1, s. 426.
[5] Tevzihü’l-Mesail (el-Mahşi lil-İmami’l-Humeyni), c. 1, s. 427, 428 ve 429.