“Abdullah b. Cafer”in kabri Medine’de mi yoksa Dımışk’ta mıdır?

2014/02/25
Soru
“Abdullah b. Cafer”in kabri Medine’de mi yoksa Dımışk’ta mıdır?

Hz. Zeynep (s.a)’in eşi Abdullah b. Cafer’in kabrinin yeri konusunda iki görüş vardır: 1. Medine’de ve Baki mezarlığındadır. 2. Şam’da ve Babu’s Sağir mezarlığındadır.

Muteber tarih kaynaklarını ve bu konuda tarihçilerin ortaya koyduğu sözlerini dikkate alarak birinci söz, yani onun kabrinin Baki mezarlığında olması daha güçlü ve kabul edilebilir bir görüş olduğu anlaşılmaktadır.

Ayrıntılı Cevap

 Hz. Zeynep (s.a)’in eşi Abdullah b. Cafer’in kabrinin yeri konusunda iki görüş vardır:

1. Abdullah b. Cafer, Hicaf yılında[1] Medine’de vefat etmiş ve Baki mezarlığına defnedilmiştir. İbni Esir “Usudu’l Ğabe” kitabında bu sözü tercih etmiştir.[2] Aynı şekilde “El-İti’ab” kitabında şöyle gelmiştir: Abdullah b. Cafer, Hicaf yılında Medine’de vefat etmiş ve o zamanın Medine valisi Eban b. Osman onun cenaze namazını kıldırmıştır.[3]

“El-A’lam” kitabında geldiği kadarıyla Abdullah b. Cafer Medine’de vefat etmiştir.[4]

2. Onun kabri Şam’dadır (Babus’Sağir mezarlığında).

Merhum Seyit Hasan Sadr “Nezehahu Ehli’l Haremeyn” kitabında şunları yazar: Künyesi Ümmü Gülsüm olan Müminlerin Emiri (a.s)’nin kızı Zeyneb-i Kübra (s.a)’nın kabri Dımışk-Şam dışında eşi Abdullah b. Cafer’in mezarı yanında olduğu meşhurdur. Hz. Zeynep (s.a) kıtlığın yaşandığı Abdülmelik zamanında eşi Abdullah b. Cafer’le beraber Şam’a geldiler. Abdullah b. Cafer’in mezarı Şam dışında köylerden veya mezralardan birinde olması hasebiyle Hz. Zeynep (s.a) de o köylerin birinde defnedildi.[5] Bu nakil esasınca Abdullah b. Cafer’in kabri Şam’dadır.

“Tarih ve asari İslami Mekke-i Mükerreme ve Medine-i Münevvere” kitabında şöyle gelmiştir: “Babu’s Sağir mezarlığında Hz. Zeynep (a.s)’in eşi Abdullah b. Cafer’e nispet verilen kabrin tarihi sıhhati yoktur zira Abdullah “Hicaf Yılı”nda Mekke’de vefat etmiş ve Baki mezarlığına defnedilmiştir.[6]

Muteber tarih kaynaklarını ve bu konuda tarihçilerin ortaya koyduğu sözlerini dikkate alarak birinci söz yani onun kabrinin Baki mezarlığında olması daha güçlü ve kabul edilebilir bir görüş olduğu anlaşılmaktadır.

 ------------

[1] Hicaf yılı: Hicretin sekseninci yılıdır. Bu yılda Mekke’ye sel gelir ve hacıları kendisiyle birlikte alır götürür. Bu olay gerçekleştiğinde Abdullah doksan yaşındaydı. İbni Hacer, “el-İsabe”, c. 4, s. 37; İbni Menzur, “Muhtasaru tarihi Demişk-i  ibni Asakir”, c. 12, s. 72; Muhibbu Taberi, “Zehariu’l Ukba”, s. 221.

[2] İbni Esir, “Usudü’l ğabe fi ma’rifeti’l Sahabe”, c. 3, s. 95; aynı şekilde Asğar Kaidan’ın “Tarih ve asari İslami Mekke-i Mükerreme ve Medine-i Münevvere” kitabına bakabilirsiniz.

[3] Ebu Ömer Yusuf b. Abdullah b. Muhammed b. Abdi’l Berr, “El-İsti’ab fi ma’rifeti’l ashab”, birinci baskı,  c. 3, s. 881, Muhammed El-Beccari’nin araştırması, Beyrut: Daru’l cebel baskısı 1412/1992.

[4] Ez-Zerkeli Hayruddin, “El-A’lam”, Beyrut: Daru’l ilm lil melayin, dokuzuncu baskı, c. 4, s. 76.

[5] Necati (Sircani) Ali, “Gıt’ayi ez beheşt” (Kerbela vakıası tarihinin en kapsamlı kitabı), Müesseseyi ferhengiyi intişarati nakş birinci baskı 1383, c. 2, s. 651.

[6] Gaidan, Asğar, “Asari İslamiyi Mekke-i Mükerreme ve Mediney-i Münevvere”, c. 326.

Yeni Makale ve Video öğeleri

Yeni Kitaplar

  • İslam'da Şia

    İslam'da Şia adıyla yayınlanan bu kitap, Batı dünyasına Şia mezhebini tanıtmak için yapılmış olan ara ...
  • İslam'da Aile Hukuku ve Ahlakı

    Her dönemin ve özellikle de yaşamakta olduğumuz mevcut dönemin önemli sosyal konularından birini ...