PLEASE_WAIT
Namazda kırattan sonra rükû’a gitmeden önce azıcık beklemek gerekiyor mu? Rükû’a bitişik kıyamın hükmü nedir?
Namazda kırattan sonra biraz bekleme ve rüku’a bitişik kıyamın hükmü konusunda büyük taklit mercilerinin görüşleri şöyledir:
Ayetullah Uzma Hamanei’nin (Allah onun ömrünü uzun etsin) Defteri:
Cevap 1: Durmak vacip değildir ve tekbirin söylenmesi de farz değil, müstehaptır.
Cevap 2: Rükün olan rükû’a bitişik olan kıyam, yani ayaktaki haletten rükû’a gitmek; örfi olarak rükûdan önce durulması ve bedenin dingin ve hareketsiz olması yeterlidir. Ama rükûdan sonraki kıyam farzdır rükün değildir. Eğer sehvi olarak terk edilirse namazın sıhhatine zarar vermiyor.
Ayetullah Uzma Sistani’nin (Allah onun ömrünü uzun etsin) Defteri:
Cevap 1: Farz değildir.
Cevap 2: Yani eğer unutursa ve secdeye giderse, tekrar dönmesi gerekir ve ayakta durduktan sonra tekrar rükû’a gitmesi lazımdır.
Ayetullah Uzma Mekarim Şirazi’nin (Allah onun ömrünü uzun etsin) Defteri:
Cevap 1: Kıraatten sonra beklemeksizin rükû’a gitmenin sakıncası yoktur.
Cevap 2: Kıyam yani namazın iki yerinde ayakta durmak, farz ve rükündür: İhram tekbirinin söyleneceği esnasında ve “rükû’a bitişik kıyam” denilen kıyam; (rükû’a gitmeden ayaktan rükû’a gitmek rükündür). Ama hamt ve sure okuma esnasında ve aynı şekilde rükûdan sonraki kıyam rükün değil, farzdır. Maksat şudur ki ayaktan rükû’a gidilmesi gerekmektedir. Dolayısıyla mesela eğer bir kimse sureyi okuduktan sonra zehirli bir haşereyi öldürmek için rükû’a bitişik kıyamı yerine getirmezse, tekrar kıyama dönüp tamamen ayakta durup sonra rükû’a gitmesi farzdır.
Ayetullah Uzma Safi Gülpeygani’nin (Allah onun ömrünü uzun etsin) Defteri:
Cevap 1: Müstahap zikrinin söylenmesi lazım değildir. Surenin bitmesinden sonra kıyam halinde birkaç saniye beklemek yeterlidir. Buna “rükû’a bitişik kıyam” denir ve rükündür. Yani rükû’a bitişik kıyam rükündür ve bu kıyamın hemen ardından rükû gerçekleşir. Örneğin bunun hükümlerden birisi şöyledir: Tevhit Suresini okuduktan sonra, unutarak rükû’a gitmeden secde kastıyla eğilir ve secdeye varmadan, rükû’a gitmediği aklına gelirse, durup (tekrar doğrulup durarak) rükû’a gitmesi gerekir.