Âlemlere rahmet olarak gönderilen Allah Resulü (s.a.a) “Ben, yüce ahlâkı tamamlamak üzere gönderildim.” buyurmuşlardır.
Allah Resulünün bu veciz buyruğu, her şeyin başında yüce ahlâkın yer aldığını en güzel şekilde ifade etmiştir. Gerçekten de, bir insanın ahlâksal yaşamı,
Düzene girmemişse, ne onun dünyevi yaşamı ve işleri bir düzene girer, ne de uhrevi yaşamı. Hatta ahlâkı düzeltip güzel temeller üzerine oturtmadan, fazla hayır amel yapmanın, bir yarar sağlayabileceğini sanmak da hatadır. Aksine; sirkenin, bala katıştığında onu bozarak yok ettiği gibi, kötü huy da, aynen öyle hayır ameli bozup yok eder. Akıbeti; çürüme, bozulma ve hüsrana uğrama olan bir işin, ne gibi bir yararı olabilir ki?